09.04.2014

"...sanal ve yapay düşman ve düşmanlıklar dünyası yaratan siyaset artık kendi alanına dönmeli..."

Toplumda ahengi ve birlikte yaşamayı sağlayacak bir enstrüman olan siyasetin; ne yazık ki ülkemizde, tam tersine; ayrıştıran, ötekileştiren, nefret, kin ve hainlik gibi kavramlar üzerinden ikbal beklentilerinin,  üzücüdür ki toplumdaki karşılığı;  şiddet olarak yaşamımızda   yerini almıştır.

Bebekler, çocuklar ve kadınlar; günümüzde artık cinayetlerin çok doğal malzemeleri (!) olmuşlardır.  Cesetleri bulunmamış, yavruları için umutla başını taşlara vuran; cuma - cumartesi annelerinin sessiz acı çığlıklarına kulaklarımız tıkanmış. Umursamıyoruz artık onları...

Sağlık alanında da aynı hüznü görüyoruz. Hiç bir meslek grubu yoktur ki insan için bu kadar emek versin, ama karşılığında şiddeti ve ardından ölümleri yaşasın. Gün geçmiyor, bakıyorsunuz bir sağlık çalışanı görevi başında hayatını kaybetmiş.

Toplum önderleri, rol modelleri;  ne bilim insanları ne sporcular ne söz ustaları ve ne de sanatçılar.  

Siyaset ve siyasetçiler... Aklımız olmuş, sevincimiz, tasamız olmuş. Neredeyse aşımız, ekmeğimiz kadar kutsalımız olmuş... Her gün zoraki kutsattırıyorlar kendilerini...

Siyaset artık gerçek değildir ülkemizde. Bu kadar sanal ve yapay düşmanlar ve düşmanlıklar dünyası yaratan, siyaset artık kendi alanına, hukuka dönmeli; önce fertlerde sonra toplumda huzuru, sevgiyi, kardeşliği ve dayanışmayı sağlayacak değerler üzerine ve doğru politikalar zeminine çekmelidir kendini...

Dün TBMM binasında siyasi lidere kadar uzanabilen şiddet, aslında toplumdaki cinnetin boyutlarının ne kadar büyük olduğunu göstermesi bakımından  çok önemlidir ve önemsenmelidir...

Hayatımızı kolaylaştıran, mutluluğumuzu artıran sevgi, muhabbet ve tebessümün yerine nefret, kin ve ihanet sözcüklerini olağanlaştıran siyasetçi konuşmaları "terk edilmelidir" temennisi ne kadar gerçekleşir bilmiyoruz. Ancak halkımıza şunu söylüyoruz; şiddet zayıflıktır. Şiddet, nefret ve kinden beslenir.  Popülizmden uzak sükûnet ve serinkanlılık içinde yaşananları değerlendirmeliyiz. Geleceğimiz ve çocuklarımız adına siyasetçilere ve siyasete bizler oylarımızla şekil vermeliyiz.  

CHP Genel Başkanı Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU`na yapılan fiili saldırıyı bu duygular içinde kınıyoruz. Tüm siyasi partilerin olayın arkasındaki sebebin, gerçek nedeninin bulunmasındaki iradelerini ortaya koymalarının çok önemli olduğunun altını çiziyoruz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

TÜRK DİŞHEKİMLERİ BİRLİĞİ
MERKEZ YÖNETİM KURULU