FATİH GÜLER HALK TV’YE ÖNEMLİ AÇIKLAMALARDA BULUNDU
‘Halkımızın ağız diş sorunlarına çözüm bulabilmek için bir yandan atama talep ediyoruz, bir yandan özelden hizmet alımı talep ediyoruz’
TDB Genel Başkanı Fatih Güler, bugün (22 Aralık 2025 tarihinde) Halk TV’ye önemli açıklamalarda bulundu.
***
Şimdi özellikle diş tedavilerinde hele de böyle görsel bir tarafı da varsa implant gibi bunların zaten özel kurumlarda yapılması gerektiğini biliyoruz. Ama artık diş sağlığında öyle bir hale geldik ki hani randevu alamadığımız için ya da çok uzun süreler sonrasını alabildiğimiz için aslında herhangi bir rahatsızlık yaşadığımızda da Ne yapıyoruz? Devlete gitmiyoruz da özele gitmeye çalışıyoruz. Oradaki rakamlarda da muazzam bir artış yaşanıyor. Peki bunların sebebi nedir? Bunu konuşacağız. Türk Dişhekimleri Birliği Genel Başkanı Fatih Güler bizlerle beraber. Hoş geldiniz Fatih Bey. Hoş bulduk efendim. İyi yayınlar diliyorum. Çok teşekkür ederim. Şimdi genç bir kızın isyanını da ekranlara getirdik ancak aslında her geçen gün özellikle de devlet kamu kurumlarında diş sağlığı konusunda sanki hizmet alabilme noktasında daha fazla sıkıntı yaşıyoruz gibi görünüyor diyeyim. Size hemen vereyim sözü.
Tabii Türkiye'de şu anda çalışan özelde çalışan yaklaşık 11 bin muayenehane, 6 bin poliklinikten kamunun hiçbir şekilde hizmet almaması, hiçbir şekilde dışarıya hasta sevki yapmaması, kamunun hizmet vermeye çalıştığı Dolayısıyla biz çok ciddi anlamda belli sayıdaki diş hekimini sistemin içerisine, hizmet alımının içerisine sokmadığımız için, özelden hizmet alımı yapmadığımız için hasta bir yere yığılmaya doğru gidiyor tedavisini yaptırabilmek için. Biz yıllardır Türk Diş Hekimleri Birliği olarak 2-18 yaş ya da 0-18 yaş arası çocukların diş tedavisinin özelden hizmet alımı yoluyla koruyucu ve tedavi edici hizmetlerinin özelden hizmet alımı yoluyla yapılmasını istiyoruz. Bunu bazı ülkeler 24 yaşına kadar uzatabiliyorlar. Biz başlangıçta 2-12 yaş arasına da razıyız. Bunu 18 yaşına daha sonra kademeli uzatabiliriz.
Özelden hizmet alımı başlarsa bir yandan da planlı şekilde kamudaki kuruluşlara Sağlık Bakanlığımız atama yapmaya başlarsa, yeniden dişhekimi sayısını arttırmaya çalışırsa, kendi istihdamındaki dişhekimi sayısını arttırırsa belli bir dengeye getirebiliriz. Türkiye'de 18 yaş altı, siz de biliyorsunuz ki yaklaşık 23 milyon insan var 18 yaş altı ve bunlar tedaviye ancak kamu kurumlarına giderek erişebiliyorlar ve özelden hiçbir şekilde hizmet alımı yoluyla erişemiyorlar. Sıkıntının büyüklüğü burada ortaya çıkıyor. Bir plansızlıktan ve yeterli kaynak ayrılmamasından ortaya çıkıyor.
Peki devlet hastanelerinde dişhekimi kadroları çok mu kısıtlı ya da az? Bunu mu anlamalıyız söylediklerinizden?
Yaklaşık 13 bin kişi var. Az da değil aslında. 13 bin kişi var toplamda. 13 binin üzerinde bir rakam var. Ama tabii özelde çalışan 35 bin kişiden hiçbir hizmet alımı yapılmadığı için hasta dağılımında bir dengesizlik ortaya çıkıyor. Ve sonuna kadar hastalar özeldeki tedavi ücretlerini kendilerine pahalı bulduklarında kamuya yöneliyorlar. Kamuya yöneldiklerinde de oradaki sıra ve zamanlama yönünden çok ciddi sıkıntılar yaşıyorlar.
Peki o zaman şunu da sorayım. Şimdi bu genç bir kızın diyelim üniversite öğrencisinin daha doğrusu isyanını da ekranlara getirdik ama implant tedavisi zaten kamu kurumunda randevu alıp diyelim ki iki senede beklediğiniz azimle ulaştınız ama yine de implant tedavisi zaten kamu kurumlarında ücretsiz bir şekilde karşılanmıyor diyebiliyoruz. Özellerde de bunun bu kadar pahalı olmasının sebebi nedir?
Hem yerli üretimde olsa hem ithalde olsa implantlar oldukça pahalıya mal olan ürünler bunlar. Hasta tedavisinin süreci de uzun sürüyor. Bir implant tedavisini hastanın belki de en az 10-15 seans hekime gelmesiyle tamamlayabiliyorsunuz. 4-5 aylık süreçlerde tedavi bitiyor.
Az önce gördüğümüz ortodontik tedavi görmesi gereken kızımız belki en az iki sene, üç sene tedavi görmek zorunda kalacak. Sürecin uzunluğu ister istemez tedavi ücretine de yansıma yapıyor. Defalarca hekim onu kontrol edecek, tedavisini uygulayacak, planlamasını yapacak, aşama aşama tedavi ilerleyecek. Biliyorsunuz dişhekimliğinde hiçbir tedavi böyle tek seansta kolay kolay bitmiyor. Biten tedavilerimiz var ama büyük bir oranda birden fazla seanslarla tedaviyi bitirebiliyoruz. Aşama aşama ilerliyoruz. Bu da tabii ister istemez tedavinin ücretlerine yansıma yapıyor. Biz yıllardır Türk Dişhekimleri Birliği olarak yıllardır söylediğimiz 18 yaşına kadar olan çocuklarımıza koruyucu hekimliği, tedavi edeceği hekimliği planlayıp bunun üzerinden yürümüş olsaydık az önce feryat eden kızımız 22 yaşına gelmeden önce tedavisini tamamlattıracaktı sistem içerisinde ve şu anda bu durumda olmayacaktı.
Maalesef bunu yapamadığımız için ortaya çıkan sonuçlarda vakalar da böyle oluyor ve gecikmeden dolayı da tedavinin süreci de daha da artıyor. Daha önce bir yılda bitireceğiniz bir tedavi 3 yıla kadar uzayabiliyor. 2,5 yıla kadar uzayabiliyor. Bu da ister istemez tedavi ücretine yansıma yapıyor. Maalesef böyle bir tabloyla karşı karşıya kalıyoruz.
Peki son olarak o zaman şunu da sorayım. İşte implant gibi tedavilerin kabul edilmemesi dediğiniz gibi pek çok kişinin bir ağız ve diş sağlığı için tek sefer değil birkaç kere doktora gidip gelmesi mecburiyeti personelin en azından kamu kurumlarındaki personelin, doktorun yeterli sayıda olmaması ve tüm bu sağlık politikalarına baktığımız zaman sizin 18 yaşa kadar ki dediğiniz durum, özellerin belki kullanılabilmesi vatandaş tarafından devlet sağlık politikasında ağız ve diş sağlığını biraz daha tırnak içerisinde lüks olarak mı görüyor?
Lüks olarak görmese de ikinci planda görüyor öncelikli olarak. İkinci planda gördüğü kesin. Tüm toplam sağlık harcamalarının içerisinde ağız diş sağlığına ayrılan pay %4 ile 5'i geçmiyor. Tabii bu payı arttırmadığınız sürece... halkımızın ciddi anlamda ağız sağlığı problemini çözme olanağını da ortadan kaldırmış oluyorsunuz. Şu anda Türkiye'de dişhekimi açığı yok. Dişhekimi fazlası var. İş bulamayan dişhekimleri var. Ama bunu bir plan dahilinde süreci yönetmediğimiz için, özeli de işin içerisine hizmet alımı yoluyla koyamadığımız için, sadece kamunun üzerinden hizmet yürütmeye çalıştığı için Sağlık Bakanlığı bu süreçte çok büyük tıkanmalar yaşıyoruz. Hiç olmazsa 2-12 yaş ya da 2-18 yaş arası grubu özelden hizmet alımı yoluyla yönlendirme yapsalar oradaki hasta yükünü de bir miktar azaltacaklar.
Türkiye'nin öncelemesi gereken iki yaş grubu var bize göre. Bir, 2-18 yaş bizim birinci önceliğimiz. Orası koruyucu hekimlik ve tedavi edici hekimlik bu yaş grubunda. İki, 65 yaş üstü nüfusumuz hızla artıyor ve hızla yaşlanmaya doğru gidiyoruz. Nüfusumuzun %10'unu geçti. Şu anda 65 yaş üstü nüfusumuz ve önümüzdeki yıllarda %20'lere doğru gidecek. Bu çok yüksek bir oran. Yaklaşık şu anda 8-9 milyon civarında 65 yaş üstü nüfusumuz var. Bu sayı arttıkça burasını da öncelememiz gerekecek. İkinci önceleyeceğimiz grupta bu olacak. Bunun üzerinde de projeksiyonlar yapıp bunun üzerinde de çalışmalar yapmamız gerekecek. Bunu Sağlık Bakanlığımızda belli bir istişare içerisinde götürmek için biz görüşmelere devam ediyoruz. Bir yandan atama talep ediyoruz, bir yandan özelden hizmet alımı talep ediyoruz. Dişhekimi fazlasını, dişhekimi işsizliğini, istihdamını da azaltmaya çalışıyoruz.
Bir yandan da tabii YÖK'ten kontenjanları düşürmesini bekliyoruz ki, YÖK Başkanımız bu yönde de bir açıklama yaptı. Önümüzdeki süreçte de kontenjanların düşeceğini bize söyledi. Basın yoluyla duyurmuş oldu kendisi.
Çok teşekkür ederim Fatih Bey katıldığınız için. Ben teşekkür ederim efendim. Sağ olun. İyi yayınlar dilerim.

