8 Mart Dünya Emekçi  Kadınlar Günü kadınların her türlü eşitsizliğe, savaşa, emek sömürüsüne karşı çıktıkları bir gündür. Aslında insanca yaşama arzusuyla yola çıkılmış, sosyal haklara sahip olabilme isteklerinin sokaklara yayılmış halidir.

Günümüz 8 Mart kutlamalarının (!) tersinden bakarsak kadınlar;  hak istismarının engellenmesi, özgürlük ve eşitlik kavgası içindedir. Bu kavga, yüzyıllardır maalesef aynı şekilde devam etmektedir.

Cinsiyet farkının eşitsizliğe dönüştüğü ülkemizde, kadınlar ister entelektüel, ister okuyamamış, ister ev kadını, ister üst düzey yönetici olsun, kadın oldukları için mutlaka baskıyla karşılaşıyorlar.

Toplumsal rollerin sert ve kırılamaz oluşu, kadınlara atfedilen görev ve sorumlulukların paylaşımındaki eşitsizlikler, öncelikle aile içi şiddete neden olmaktadır. Kadının eve hapsedildiği, çalışma hakkının elinden alındığı aile formatı, maalesef siyasi sistemler, gelenekler, örf ve adetlerle kutsallaştırılırken, erkek egemen toplum için de istenilen bir yapıya dönüşüyor.

İş yaşamında ise emeğinin karşılığını vermeyen işverenler, işten çıkarılacaklar içinde ilk tercihlerin kadınların olması, hamilelikleri sebebiyle işten atılanlar, anne olup olmayacağının sorgulanarak iş görüşmelerine alınanlar, erkeklerle aynı işi yapmalarına rağmen daha az maaş alanlar kadınlar olurken, taciz ve mobbinge uğrayanlar da yine kadınlardır.

Kadınların eğitim ve istihdamda eşit haklara sahip olması, toplumsal yaşamda şiddetin önüne geçilmesi, eşit işe eşit ücret hakkaniyetinin, kadınların liderlik pozisyonlarına erişimlerinin sağlanması, kadınların güçlenmesi, bilgi ve becerilerinin geliştirilmesi; öncelikle insan onuru ve haysiyetiyle özgürce yaşamamızı, farklı bakış açılarıyla daha iyi, farklı, renkli çözümler üretebilmemizi, sağlık ve barış içinde daha kapsayıcı ve sürdürülebilir bir yaşamı sağlayacaktır. Şiddetsizlik; güveni ve istikrarı arttıracaktır.

8 Mart, bir kutlama değil, kadınların mücadelesinin farkında olduğumuzu gösterdiğimiz bir gündür!

8 Mart, mağdur öznesi olarak gösterilen KADINların, ellerine birer karanfil tutuşturulup güzellemeler yapıldığı bir gün değildir!

8 Mart, insanca, eşit, özgür bir yaşam için, kadının kişilik hakkına tecavüz edilmesine, sömürü ve saldırılara karşı durduğumuz ve bunu haykırdığımız bir gündür!

“Kadınların evet başardık, kazandık bu savaşı” dediği 8 Mart’lar diliyoruz.

Türk Dişhekimleri Birliği