HÜZÜNLE KUTLANAN BİR BARIŞ GÜNÜ DAHA..!
Bugün 1 Eylül Dünya Barış Günü… Ancak, dünyanın bir çok yerinde yaşanan savaşlar, masum insanları hedef alan terörist saldırılar insanlığın geleceğini tehdit etmekte, barışa ve hoşgörüye duyulan özlem her geçen gün artmaktadır.
Oysa; dil, din, ırk, mezhep ayrımı gözetmeksizin tüm insanların en temel evrensel hakkı "yaşama hakkı"dır. Tarih boyunca dünyayı ele geçirmek, tek söz sahibi olmak, kendi iktidarını pekiştirmek amacıyla hareket eden güçler, insanların “yaşama hakkı”nı hiçe saymaktan, kan ve gözyaşı dökmekten hiç çekinmemişlerdir.
Bugünde insanlığın bütün değer ve kazanımları ayaklar altına alınmakta, kendi üzerlerinde oynanan çıkar oyunlardan habersiz olan masum insanlar, analar, çocuklar katledilmekte, her zaman barışın savunucusu olan uygar dünya ise; bu yaşananlara sessiz ve tepkisiz kalmaktadır.
Afganistan’da, Irak’ta ve şimdi de Lübnan’da sözde bölgeye barış ve özgürlük getirmek için ABD tarafından başlatılan ve tüm bölgeyi kuşatan şiddet ve çatışma ortamı, gerçekte tüm barış umutlarını söndürmekte ve gerek bölge ve gerekse dünya barışını tehdit etmektedir.
Oysa bugün barışı hiç olmadığı kadar yüksek sesle bir kez daha haykırmalıyız! Dileğimiz silahlara, toplara, tüfeklere dayalı savaşların son bulması ve masum insanların emperyalist çıkarlar uğruna katledilmelerinin sona ermesidir. Gerek yaşadığımız coğrafyada ve gerekse tüm dünyada barışın, hoşgörünün ve anlayışın hakim olmasıdır.
Bunun için Türkiye, ABD ve yandaşı Batı’nın Ortadoğu’da başlattığı şiddet ve çatışma ortamına dahil olmamalı ve Lübnan’a asker göndermemelidir.
TÜRK DİŞHEKİMLERİ BİRLİĞİ

