“Kaçırılan 2 askerini gerekçe göstererek geçtiğimiz çarşamba günü Lübnan`a giren İsrail`in Hizbullah operasyonunda ölen sivil sayısı 60`ı geçti. Sabaha karşı Beyrut-Şam karayolu, Beyrut Havalimanı ve Filistin Halk Kurtuluş Cephesi`ne ait bir üssü bombalayan İsrail, Beyrut Havalimanı`nı bu sabah tekrar vurdu. Havalimanı, kullanılamıyor.”

İsrail Hükümetinin  hem bölge barışını, hem uluslararası hukuk kurallarını hiçe sayan böyle bir  askeri harekatı, sadece İsrail iç politikasının ve sadece Filistin`e ilişkin güvenlik kaygılarının çerçevesinde değerlendirilemez.  Amerika Birleşik Devletleri`nin açık desteği ile İsrail`in başlattığı bu harekat, Ortadoğu’da  orta ve uzun vadede arzu edilen barış ortamından daha da uzaklaşılmasına neden olacaktır. Aslında,  bu harekatın yakın bir zamanda İran`ı hedef alacak bir Amerikan saldırısının ön hazırlığı olduğu varsayımına ulaşmak çok zor değil.

Böylece ABD,  “Büyük Ortadoğu Projesi” hedefi için  o malum o bilinen senaryosunu yazdı. Aktörlerini  aynı oyunun bir başka perdesinde bir daha sahneye sürmüş oldu.

Harita mühendislerine sözde meşru zeminler yaratarak, Ortadoğu petrol kaynaklarına ABD patenti  vurmak için yeni ülke sınırları çizme amaçlarına,  halkların kendi özgür iradeleri dışında yaratacağı kukla  devletler  eliyle ulaşma senaryoları.

Bu senaryoda, yangın var.  Alevler içinde haykıran masumlar. Onları çaresiz seyreden donmuş gözyaşları var. Kan gölüne dönmüş evler,  ocaklar var.  Bu senaryonun bir başka yerinde,   sözde uygar dünya, sessiz ve tepkisiz seyrediyor yaşanan vahşeti. 

Bu utancı yüreğinde taşıyanların birlikteliği ülke sınırları tanınmadan sağlanmalıdır. Resmi otoritelerin yerine sivil toplum güçleri, dünya halkları insanlık adına güç birliği yapmalıdır. Çünkü; kan ve gözyaşı akıtmanın  hiçbir meşru açıklaması olamaz..!


Celal Korkut YILDIRIM
Türk Dişhekimleri Birliği
Genel Başkanı